O kadar çok kişi istedikleri hayatı yaşamadıkları hakkında mızmızlanıyor ki, belki de bu tıpkı şirketlerin yaşadığı beklenti sorunu gibi planlama ve harekete geçememe konusuna bağlanabilir diye düşündüm. Aslında bir sürü kişinin konu iş olduğunda nasıl planlar yaptığını, fakat konu kendi hayatları olunca geldiği gibi yaşadıklarını gördüm. Çoğu zaman başaramadıklarımız ve mutsuzluklarımız için birşeyler yapmaktansa, şikayet etmek ve çevresel faktörleri suçlamak daha rahat gelebiliyor. Dikkat edin kolay demedim, rahat dedim! Çünkü genelde konfor alanımızın dışına çıkmaktan pek hoşlanmayız ve sırf bize daha rahat geldiği için karşımıza çıkan fırsatları kaçırırız.
Ben biraz farklı seçimler yaptığımı düşünüyorum. Eşimle birlikte oturup hayatımızı nasıl yaşamak istediğimiz konusuna birlikte kafa yorduk. İnanın hiç kolay olmuyor.
Aşağıdaki adımları uygulayarak belki siz de kendiniz için doğru olanı bulabilirsiniz. Kim bilir, belki de zaten yaşadığınız hayat istediğiniz hayattır, ama farkında değilsinizdir!!!
1. İstediğiniz geleceği planlayın
Nereye gittiğinizi bilmiyorsanız, oraya ulaşıp ulaşmadığınızı nasıl anlayabilirsiniz? Öncelikle hedefinizi belirlemelisiniz. Ne istediğinizi bir kağıda yazıp gözünüzün önüde bir yere iliştirin. SMART(Akllı) hedef denilen yöntem, düşüncelerinizi düzenlemek için kullanabileceğiniz güzel bir metod. Kendinize her detayı kurgulamak için gereken zamanı kullanın acele etmeyin, hayat aceleye gelmez. Sizi mutlu edecek hem iş hem özel yaşam ile ilgili konuları not edin.
2. Pratik olun
Kalkıpta 30 yaşından sonra Profesyonel futbolcu olmayı hayal etmeyin. Gelecek, sizin açınızdan fiziksel olarak mükün olabilecek, elinizdeki veya elde edebileceğiniz kaynaklara göre şekillenmeli. Pratik olmak kısıtlayıcı olmak anlamına gelmemeli, yaratıcılığınızı kullanarak fırsatları ortaya koymaya çalışıp onları nasıl kullanabileceğinizi düşünün. Aynı zamanda zaman kaybını engellemek için filtreleme de gerekecektir. Gereksiz ve alakasız düşünceleri eleyin ve asıl sizi istediğiniz yere götürecek konulara odaklanın.
3. “Kim?”e odaklanın, “Ne?”ye değil
Kim olmak istediğinizi belirleyin, ne yapmak istediğinizi değil! “Kim?” konusu tutku odaklıdır, ana yetkinlikler ve basit tatmin edici ihtiyaçları düşünmenizi sağlar. Eğer “Kim?” olmak istediğimize karar verebilirsek, bunu detaylandırıp ne yapıp ne yapmamamız gerektiğine odaklanıp ihtiyaçları kolaylıkla belirleyebiliriz.
4. Dürüst olun
Kendinize karşı daima dürüst olun ve gerçekleri görmeye çalışın, sadece görmek istediğinizi değil. Bu yolculukta kendinize karşı kibarlık yararlı birşey değildir, kaba ve sert olursanız istediğiniz yere ulaşabilirsiniz. Kendinize bu yolda sizi destekleyecek birini bulmanız işinizi kolaylaştırabilir. Bu destekleyici, sizi zaman zaman uyandırıp “ALOOOO” hani senin planların şöyleydi ne oldu diye sorgulamalı.
DİKKAT: Böyle bir diyalog karşılıklı güven duygusunu gerektirir. Bu konuda belki profesyonel desteğe başvurmayı düşünebilirsiniz. O yüzden seçiminizi dikkatli yapın!
5. Etrafınızdaki değerlendirin
Hani beyaz bir araba almaya karar verdiğiniz zaman bir anda etrafınızda ne kadar çok beyaz araba olduğunu fark edersiniz ya, işte bu aslında ilgilenmediğiniz için dikkatinizi çekmediğinden böyle olur. NE zaman ki bir konuda karar alırsınız, artık beyniniz o karar ile ilgili etrafınızda olup biteni fark etmenizi sağlar. Bundan sonrası bu etrafta olan şeyleri doğru değerlendirmekten ibarettir.
6. Muhalefet edenlere kulak asmayın
Beni tanıyanlar bilir, yapıcı olduğu sürece, geri bildirim konusunun önemine inancım sonsuzdur. Eğer gerçekten sonuca ulaşmak istiyorsanız, bir temeli olmayan, aynı bakış açısını bile elde edememiş, sırf duygusal olarak kendi mutsuzluğundan dolayı başkalarına olmaz bu iş, çok zor, yapılamaz gibi yıkıcı yorumlar yapan kişilerden uzak durun. Bu tip insanların sizi yolunuzdan uzaklaştırmasına izin vermeyin. Hedefe ulaşmak kısa sürede gerçekleşecek birşey değildir, o yüzden yol üzerinde itici güçleri tercih edecek şekilde planlamanız daha doğru olacaktır. O yüzden size faydası olacak kişileri belirleyip onlarla hedeflerinizi paylaşın, hem siz onlardan destek alın hem de siz onlara kendi hedefleri için destek olun. Win-Win her zaman sevdiğim ve kendini ispatlamış bir yöntemdir!
