Sizin de hiç uzuuun bir yapılacak işler listeniz olduğu halde hepsini bir çırpıda tamamladığınız bir gün oldu mu? Peki, bunu her gün tekrarlayabilseydiniz ne yapardınız? Nöro bilimci Rian Doris, hayatındaki karmaşık bir dönemde zaman yönetimini nasıl öğrendiğini ve üretkenliğini nasıl artırdığını anlatmış. Ben de uzun zaman önce benzer bir yöntemle kendi iş ve özel hayat dengemi yakaladığımdan, bugün sizlere de faydası olur düşüncesiyle bunu paylaşayım istedim.
Elbette Rian’ın kişisel günlük rutini çoğu insan için gerçekçi olmayabilir – o her sabah 5:30’da uyanıp, hemen odaklı çalışmaya başlıyor – ancak kullandığı yöntemle her gün mükemmel performans sergileme şansınızı artıran, size özel akıllı bir rutin bulmanın yolunu taklit edebilirsiniz.
Eminim sizin de üretkenliğiniz zaman zaman artıp azalıyordur. Enerjimizin düştüğü ve neredeyse hiç bir şey yapmak istemediğimiz zamanlar olmuyor mu? Valla bende oluyor, neyse ki, kendimizi daha sık Rian’ın ”Flow state” diye bahsettiği, sürekliliği sağlayan duruma yani akış durumuna(ben böyle çevirdim) sokmayı öğrenebilir ve daha tutarlı bir şekilde en iyi işimizi çıkarabilirsiz.
Rian aynı zamanda ”Akış durumuna” düzenli olarak girmek için “domino etkisi” belirlemek gerektiğinden bahsediyor. Bildiğiniz gibi domino etkisi, bir sürü domino taşının dizili olduğu ve 1 tanesine dokununca diğerlerini tetikleyerek sonunda hepsini deviren etki. Bunun için de “Zaman işaretlerinizi” keşfetmemiz gerektiğini söylüyor. Nedir bu Zaman işaretleri? Bunlar da, domino etkisini gerçekleştirmenizi sağlamak için, gün içinde yaptığınızı değiştirmeniz gereken zaman dilimleri. Zamanınızı yönetme konusunda kafanızda ekstra yük yaratmamak için zaman işaretlerini hatırlatıcı alarmlar kurabilirsiniz.
Off Ömür amma da terim kullanmışsın dediğinizi duyar gibiyim, o yüzden hemen örneklendireyim: Her akşam geç saatlere kadar ofisten çıkmıyorsanız, bu yüzden eve geç gidip yemeği geç saatte yiyerek geç yatıyorsanız, verimliğiniz bir zaman sonra düşecektir. Sadece verimlilik değil ki, hayat kaliteniz azalacaktır. İşte diğer davranışlarınızın otomatik olarak gerçekleşmesini sağlayan günlük bir alışkanlık elde etmek için domino etkisini sağlayacak, örneğin ofisten zamanında çıkmayı belirlemelisiniz. Bu sayede ondan sonra gelecek olan her şey yoluna girecektir. Eve zamanında gidip yemeği zamanında yiyerek, doğru zamanda yatıp sabah dinç bir şekilde hayatınıza başlayabileceksiniz. İşten erken çıkmak burada sizin ‘‘zaman işaretçiniz” olmuş oluyor. Bunun için kendinize alarm kurarsanız değişimi başlatabilirsiniz diyor Rian. Ben de benzer şekilde kendime alam değil ama takvimime çıkış saatine toplantı koyarak bir hatırlatma yaptım. İlk başlarda ”snooze” yani ertele diyerek geçiştirdim. Fakat baktım bir şey değişmiyor kendime söz verdim, hatırlatma çıkınca elimdeki işi bırakıp eve gidecektim. Sonunda gerçekten de böyle yaparak değişimi başardım. İnanın işler de daha verimli hale geldi, çünkü zihniniz o saatte çıkacağınızı bilince, sanki her şey ona göre ayarlanıyor gibi oluyor. Elbette istisnalar oldu ama onları tolere etmek daha kolaydı.
Sizin domino etkiniz başka bir şey olabilir tabii, günün geri kalanını maksimum verimli, üretken ve uyumlu bir şekilde sonuçlandıran bir ritüel sonuçta bu. Mesela, sabahın erken saatlerinde uyanmak, soğuk bir duş almak, sabah egzersizi yapmak, öğleden sonra kestirmek veya erken yatmak gibi bir şey olabilir.
Kritik konu bence “Zaman işaretlerinizi” keşfetmeniz. Dediğim gibi, domino etkisini gerçekleştirmenizi sağlamak için gün içinde ne yaptığınızı değiştirmeniz gereken zaman dilimleri bunlar. Ancak domino etkinizi neyin başlatacağını bilseniz bile, her gün ona ulaşma konusunda motivasyonunuz olmayabilir. Eğer domino etkinizin başlangıcı örneğin sabah 5:30’da uyanmaksa, ama siz gece geç saatte yatmak, sabahları alarmı kapatıp biraz daha şekeleme yapmak veya yatakta uzanarak telefonunuzda takılmayı seviyorsanız doğru zaman işaretçisi bu değildir.
Pennsylvania Üniversitesi’nin bir çalışmasına göre, bir zaman işareti, “yeniden başlama etkisi” üreten ayırt edici bir kilometre taşı veya zaman anıdır. Örneğin, Yılbaşı, doğum günleri veya Pazartesi sabahları gibi yeniden başlama etkisi, “davranışsal tutarlılık” tetikleme gücüne sahiptir.
Her gün domino etkisini gerçekleştirecek olan davranışı belirleyin. Örneğin, en iyi performans elde etmek erken başlamaya bağlıysa, belki saat 21:00’de uyumalısınız. Saat 21:00’de uyumak için belki saat 18:00’de yemeği bitirmeniz gerekebilir. Saat 18:00’de yemeği bitirmek için belki saat 17:00’de işi bitirmeniz gerekebilir, ve böyle devam eder. Gününüzü tersine mühendislik yaparak, her gün domino etkisini nerede uygulayacağınıza yani günlük kilometre taşlarını belirleyin. Zaman işaretlerinizi günde en fazla altıyla sınırlayın; daha fazlası sisteminizi aşırı katı ve kullanışsız hale getirir ve gününüzün doğal akışını bozar.
Zaman işaretlerini hatırlatmak için telefonunuzda günlük bir alarm ayarlayın, böylece her zaman domino etkisini uygulamak için takipte kalabilirsiniz. Bazen bir alarm sizi rahatsız edebilir ve o andan çıkmak istemeyebilirsiniz, ancak alarmlarınıza uymak ve domino etkisini başlatmak için çalışırsanız, genel üretkenlik ve performansınızın arttığını ve akış durumuna daha sık girdiğinizi fark edeceksiniz.
Zaman yönetimini otomatik hale getirmek, zamanı takip etme zorunluluğunu ortadan kaldırır umarım siz de kendi dengenizi kurabilir ve hayattan daha fazla keyif almaya başlayabilirsiniz.
*Rian Doris, akış durumlarının nöro bilimini inceleyen bir araştırma ve eğitim enstitüsü olan ”Flow Research Collective” in kurucu ortağı ve CEO’sudur.