Duygusal Zekanızın Gücünü Ortaya Çıkarın

Bugün uzun zaman önce okuduğum bir kitap olan ”Search Inside Yourself” kitabının notları karşıma çıktı ve sizlerle paylaşmak istedim.

Akademik başarılar ve niteliklerin başarı için anahtar olarak görüldüğü bir dünyada, duygusal zekanın (DZ) önemi genellikle göz ardı edilir. Ama aslında duygusal zeka, ilişkilerimizi, iş performansımızı ve hatta hayatımızdaki birçok şeyi şekillendirmede önemli bir rol oynar. Neyse ki, bu yetenek öğrenilebilir ve geleneksel eğitim sistemi dışında da geliştirilebilir bir şey. Kitabın yazarı olan Google mühendislerinden Chade-Meng Tan, “Search Inside Yourself” kitabında bahsettiği yöntemlerle, duygusal zekayı artırmak ve yaşamımızın çeşitli yönlerini iyileştirmek için bize üç adımlı bir yaklaşım sunmuş.

Birinci Adım: Dikkati geliştirmek için bilinçli farkındalık meditasyonu

Bu yöntemin temeli benim anladığım kadarıyla, zihnimizin dikkatini bilinçli bir şekilde yönlendirme üzerine kurulmuş. Dikkatimizi bir noktada toplama ve bunu farkında olarak yapma yetisini eğiterek, işlerimize, düşüncelere ve duygulara netlikle odaklanmayı daha iyi becerebiliriz. Tıpkı bisiklet sürer gibi, dikkatimiz dağıldığında tekrar odaklanmayı sağlayarak dengeyi koruyabiliriz. Bilinçli farkındalık meditasyonu sayesinde içimizdeki zihinsel ve duygusal aktiviteleri daha iyi anlayabilir, düşüncelerimizi ve duygularımızı yargılamadan gözlemleyerek kişisel farkındalığımızı artırabiliriz. Bu artan farkındalık sayesinde, kendi kendimize yarattığımız eskilerin tabiriyle vesvele yani kuruntulardan uzaklaşıp onları daha yapıcı alışkanlıklarla değiştirebilriz.

İkinci Adım: Duygu Hakimiyeti İçin Kişisel Farkındalık Geliştirmek

Duygu hakimiyeti, duygularımızı yönetmenin anahtarıdır. Kendi duygusal tepkilerimizi objektif bir şekilde gözlemlediğimizde, ani tepkilerimizi kontrol altına alabiliriz. Kişisel farkındalık, tüm hayatımızda güçlü ve zayıf yönlerimizi anlama konusunda bize yardımcı olur ve daha bilge kararlar alıp çatışmaları etkili bir şekilde çözebilmemizi sağlar.

Kitap, duygusal zekânın beş kategoriye ayrılabileceğini ve her birinin öneminden bahsediyor :

  1. Kişisel farkındalık: İçsel durumunuzun, tercihlerinizin ve sezgilerinizin farkında olma.
  2. Kişisel düzenleme: Dürtüleri, kaynakları ve zihinsel durumları kontrol etme.
  3. Motivasyon: Duygusal yetenekle hedeflerinize yönlenme.
  4. Empati: Başkalarının duyguları, ihtiyaçları ve endişelerinin farkında olma.
  5. Sosyal beceriler: Diğerlerini etkili bir şekilde etkileme ve olumlu ilişkiler geliştirme.

Duygularımza hakim olmak, bu noktalarda daha bilinçli bir şekilde istediğimiz yönde adım atmamıza imkan tanıyacaktır.

Üçüncü Adım: Başarı İçin Soyut Motivasyon ve Empati

Son adım, somut ödüller yerine daha sürdürülebilir ve etkili soyut motivasyonların – amaç, tutku ve mutluluk – tanınmasını içeriyor. İnsanlar değerli, takdir edilmiş ve anlamlı bir şeyin parçası olduklarını hissettiklerinde daha bağlı ve daha etkili olurlar. Empati, nezaket ve samimiyet gösteren kişiler, çevrelerinde güven ve bağlılık oluşturur, böylece başarı ve mutluluk da artar.

Sonuç: Duygusal zeka sadece bir moda terimi değil, hayatlarımızı ve ilişkilerimizi dönüştürebilecek güçlü bir araç bence. Hangi metodoloji sizin içinizdeki potansiyeli ortaya çıkartacaksa, ona yönelip Empatiyi geliştirerek daha uyumlu ilişkiler oluşturma konusunda ilerleyebilirsiniz. Duygusal zekayı benimsemek, en iyi yönlerimizi ortaya çıkararak daha tatmin edici, başarılı ve mutlu bir yaşam sürmemize olanak tanıyacaktır. Bu nedenle, neden bugünden iç dünyanızı keşfetmeye başlamıyorsunuz?

About the Author

You may also like these