Bilmem biliyor musunuz ama bilim insanları aklımızın bizi “korumak” amacıyla bazı şeyler yaptığını söylüyorlar. Bunlardan bir tanesi de durumları kontrol etme çabamız. Ama bu kontrol aslında tamamen bir kandırmaca. Çünkü kontrol edebildiğimiz tek şey aslında nasıl görünmeye çalıştığımızdır, başkalarının bizi nasıl gördüğünü kontrol edemeyiz.
Gerçek duygularımızı, hatalı yönlerimizi göstermekten çekiniriz, çünkü red edilmekten, kabul görmemekten, sevilmemekten korkarız. Bu da zaten insan ırkının en büyük korkularından biridir. Sırf bu sebeple bile çoğu zaman başkalarının bize gıpta edeceğini, bizi onaylayacağını düşündüğümüz şeyleri yapmaya yöneliriz. Aslında gerçekten istediğimiz şey bambaşkadır.
Biz insanlar gerçek olanla bağ kurarız. Başkalarında kendimizden parçalar görürüz ve bu yüzden, TV’de biri birşey başardığında, kendimiz başarmış kadar sevinir, bir başkası üzüldüğünde oturur ağlarız. Bizim içimizdekini ortaya çıkaran budur. O yüzden başkasında bizde de olduğunu bildiğimiz bir özellik keşfedip, o karakterin bunu kullanmadığını gördüğümüzde, kendi kapasitemizin farkına varırız. Bu da asıl yapmak istediğimiz şeye bizi bir adım daha yaklaştırır.
Benim için önemli olan her zaman dürüst ve kendim olmak oldu. Bu şekilde davrandığımda karşımdakilerin de, kendileri olmaktan korkmadığını ve rahatlayarak farklılıklarını ortaya çıkardıklarını gördüm. Çünkü hepimiz farklıyız ve tekiliz.
Size önerim, kendiniz olun ve karşınızdakilerin de kendileri olmalarına müsaade edin, göreceksiniz hayat sizi istediğiniz yöne daha da yakınlaştıracak.
Mottom şu: Hayatını yaşa, sevdiğin işi yaparak dünyanı değiştir ve çevreni seni bu yolda destekleyen insanlarla genişlet!
