İyi bir lider, başkaları tarafından takip edilen vizyon sahibi kişidir. İyi bir yönetici olan kişilerden farklıdırlar. Elbette yönetimde olduğu gibi çok farklı liderlik stilleri de mevcut: Otokratik liderler, demokratik olanlara göre epey farklı mesela. Otokratik liderler, kendi düşüncelerini uygulama yönünde ilerlerler ve ekipteki diğer kişilerin fikirlerini dinlemezler, hatta onları konulara dahil bile etmezler. Demokratik olanlar ise herkesin fikrini duymayı isterler, çünkü bir sonraki iyi fikrin nereden geleceği hiç belli olmaz inancını taşırlar.Ancak bazen de karar alma konusunda gecikmeler yaşarlar, çünkü bir türlü fikir birliğine ulaşamazlar.
Ben ise sanırım bunların karışımı olan Otodemokratik liderlik yöntemini tercih ediyorum.
Liderlik stili çalışan sadakati için gerçekten çok önemli bir konudur. Çalışanların kendilerine değer verildiğini hissetmeleri, ama diğer taraftan da yıkıcı sorumluluğun altında ezilmemeleri gerekmektedir. Bence bunu ancak Otodemokratik stil ile başarabilirsiniz. Adından da anlaşılacağı üzere ben iki stilin birleşiminden bahsediyorum.
Bir lider olarak delegasyon çok önemli bir araçtır. Karşınızdaki kişiye olan güveninizi ve ona verdiğiniz değeri gösterir. Kişiye kendini gösterme fırsatı sunmanın yanı sıra, gelişimini de sağlamaktadır. Her ne kadar işinizi riske atacak olsa bile, lider olarak göreviniz onu bu süreçte desteklemektir.
Bu sayede onların kendi insiyatiflerini kullanma ve karar alma becerilerinin gelişmesine ve lider yanlarında olmadığında da işlerin düzgün yürümesine katkıda bulunmuş olursunuz.
Liderler kendileri olmadığında işleyen bir sistem oluşturmak zorundadırlar. Aksi taktirde başka bir konuya liderlik edecekleri zaman bıraktıkları konular başarısız olur. Bu nedenle takım oyununu çok iyi bilmeli ve kuracakları ekipleri bunu göz önünde tutarak oluşturmalıdırlar.
Bence iyi bir liderin arkasında bırakabileceği en iyi miras, kusursuz işleyen ve şirket başarısı için dinamo konumunda olan bir takımdır.