Liderin işi nedir diye baktığımda, bana göre ister bir kuruluşun en tepesinde olsun, ister ortasında bir yerde, her zaman insanların ellerinden gelenin en iyisini yapabilecekleri bir kültür yaratmakla sorumludur. Çünkü evet Kültür, bir liderlik sorumluluğudur. Özellikle bugün, en önemli konulardan biri Kültür, ve psikolojik olarak güven ortamının olmasıdır. Psikolojik güvenlik tanımını şöyle yapabiliriz: Açık sözlülüğün memnuniyetle karşılandığı ve insanların güvendiği bir ortam. Öyle bir ortam ki, işle ilgili her türlü düşünce, soru, endişe, hata, adını siz koyun çekinmeden konuşabileceklerine inanıyorlar.
Şimdi bazılarınızı ya Ömür nereden çıkardın bunu şimdi, işimiz gücümüz başımızdan aşkın bir de bununla mı uğraşacağız dediğinizi duyar gibiyim. Valla benden iletmesi, Psikolojik güvenlik eksik olduğunda, inovatif olamama riski altındasınız, insanların şirketten ayrılma riski altındasınız ve yetenekli çalışanlarınızı elinizde tutama, bu sebeple de tabii ki gerçekten çok önemli bir fırsatı kaçırma ihtimalinin eşiğindesiniz. İşte bu yüzden bugün liderleri için en önemli işlerden biri, öğrenmenin, meydan okumanın ve hatalarla yüzleşmenin sağlıklı bir tartışma ortamında gerçekleştiği bir çevre, kültür oluşturmaktır.
İnsanların fikrini belirtmesine ihtiyacımız var
Bir Lider olarak insanların aklındaki şeyleri anlatmasına, sorular sormak, endişelerini dile getirmek, çılgın fikirlerini sunmak için istekli olmaları ve bunu rahatlıkla yapabilecek kadar güvende hissetmelerine ihtiyacımız var.
Boeing 737 MAX fiyaskosunu düşünün. Çalışanların, organizasyon genelinde proje hakkında ciddi endişeler varmış, ancak fikirlerini belirtme konusunda kendilerini güvende hissetmedikleri için bu ortaya çıktığında çok geç kalınmıştı. Hatta, haberlerde bazıları şöyle demişti: İşlerini kaybedeceklerini sandıkları için sorunlar hakkında konuşmamışlar.
İnsanlar böyle bir algıya sahip olduğunda, gerçek ya da değil, bu onları konuşmamaya yönlendirir. Bir lider olarak bu sizi büyük risk altına sokar. Belki de önlenebilir başarısızlıkları sessiz kalındığı için geç fark edilmesine sebep olur. Ayrıca inovatif olma konusunda sizi riske atar. İnsanlar iyileştirme ya da çılgın fikirlerini paylaşmadıklarında yeni ürün fırsatlarını kaybetmiş olursunuz.
İşte lider olarak insanların aklındakileri söyleyebilecekleri güvenli bir ortam oluşturmak için yapabileceğiniz üç şey:
Birincisi, sessizliği anlaşma ile karıştırmayın.
Bunu yapmak çok doğal geliyor, hele özellikle de online toplantılarda kimseden ses çıkmadığında bunu hemen herkes her şeyi kabul etti gibi algılıyoruz.
Ancak durum böyle olmayabilir. Birçok kuruluşta bu bir tuzaktır aslında ve tıpkı Boeing hikayesi gibi, bilgi nihayet gün ışığına çıktığında, kaçınmak için çok geç kalınmış ve çok trajik bir başarısızlık oluşabilir.
İkincisi, herhangi bir yeni girişimin, herhangi bir yeni projenin, mutlaka belirsizlikleri ve riskleri vardır. Öyleyse bunların ne olduğu ile ilgilenin. Unutmayın ki belirsizlikler zaten güvensizliği tetikler.
Üçüncüsü, sürekli olarak “Neyi atlıyor olabilirim?” Sen ne görüyorsun?” şeklinde sorular sorun. Bu karşınızdaki insanların işini kolaylaştırır ve bildiklerini paylaşmak için aklındakileri ortaya çıkarırlar.