Eskiden beri ailelerimiz bize mutlu olmak için başarılı olmak gerektiğini zihnimize işleyip durdu. O yüzden bir nesil hep evleneceği mükemmel eşi, hayatı boyunca çalışacağı muhteşem işi ve asla değiştirmeyeceği evi arayıp duruyor.
Hep daha iyisini aramak, hep bir sonraki Level’a nasıl geçerim mantığı, hayat oyununda bizim asıl amacımızı unutmamıza sebep oluyor sanki. Şöyle bir etrafınıza bakın lütfen, hayat standartları aslında bir taraftan gelişip daha iyiye doğru giderken depresif ve mutsuz insan sayısı giderek artıyor. Araştırmalar gösteriyor ki bunun asıl sebebi hayatlarında bir amacın olmaması.
Bir durup düşünelim bakalım, en mutlu olduğunuz konu neydi? Belki iş yerindeki bir başarı, belki de alınan bir hediye sizi çok mutlu etmiştir. Bu durumda mutluluk aslında geçici bir ruh hali olarak değerlendirilebilir mi? O zaman asıl aradığımız şey mutluluk değil demek ki. Çünkü öyle olsaydı, hedefimize ulaşmış olurduk. İşte burada hayatımızın bir anlamının olması isteği devreye giriyor. Yani kendinden başka bir şeye hizmet etmekten ve ait olmaktan ve içindeki en iyiyi geliştirmekten bahsediyorum.
Bizim Kültürümüz mutlulukla saplantılı hale gelmiş durumda maalesef ama yeni dönemde, birçok insanın hayatında bir anlam aramanın daha tatmin edici bir yol olduğunu fark ettiğini görüyorum. Araştırmalar gösteriyor ki hayatının anlamı olan insanlar daha metanetli, okulda ve işte daha iyiler ve hatta daha uzun yaşıyorlar.
Peki o zaman, hayatımızı nasıl daha anlamlı hale getirebiliriz? Anladığım kadarıyla bunun için 4 konuya odaklanmak gerekiyor.
1.Ait olma.
Aitlik, size siz olduğunuz için değer veren ve sizin de değer verdiğiniz insanlarla ilişki içinde olmanızdan oluşur. Yine de bazı grup ve ilişkilerde ucuz bir aitlik söz konusudur.Bu tip gruplarda inandığınız şeye göre veya nefret ettiğiniz kişiye göre değer görürsünüz ama asla olduğunuz kişiye göre değil. Gerçek aitlik sevgiden doğar. Bireylerin arasındaki her anda hayat bulur ve bir seçimdir, aitlik duygusunu paylaşacağınız kişiyi siz seçebilirsiniz. Pek çok insan için aitlik anlamın en önemli kaynağı, aile ve arkadaşlarla olan bağlarımızdır.
2.Amaç
Kimileri içinse amaç önemlidir. Amacınızı bulmakla sizi mutlu eden işi bulmak aynı şey değildir. Amaç ne istediğinizle değil, ne verdiğinizle ilgilidir. Mesela bir hastanede çalışan kişinin ne iş yaptığından bağımsız olarak amacı, hastaları iyileştirmek olabilir. Bazılarımız için bizimle aynı amacı güden şirketlerde çalışarak ana hedefteki amaca hizmet etmek çok önemli olabilir.
3.Kendinden geçmek
Yani bir nevi günlük hayat karmaşasından kurtulup odaklanmak. Bu herkese göre farklı bir anda olabilir, önemli olan konuya öylesine kapılmalısınız ki zaman ve mekan hissini kaybettiğinizi bile fark etmemelisiniz. Hani vardır ya bazen öyle bir iş yaparsınız ki yemek, içmek aklınıza bile gelmez, işte öyle birşey.
4.Kendi hikâyenizi anlatmak
Bize hep mütevazi olmak gerektiği öğretildi ama aslında kendinize kendinizle ilgili anlatacağınız hikâyeyi kimse duymayacağı için öyle olmak zorunda değil. Hayatınızda yaşananlardan bir hikaye çıkarmak kendinizi anlamanıza yardımcı olur. Kendi hikâyelerimizin yazarı olduğumuzu ve bunu anlatış şeklimizi değiştirebileceğimizi unutuyoruz. Hayatınız bir dizi olaydan ibaret değil. Hikâyenizi düzenleyebilir, yorumlayarak yeniden anlatabilirsiniz, bunu yaparken de gerçeklere bağlı kalabilirsiniz. Bu sayede daha olumlu bir bakış açısı kazanırsınız.
Son söz: Elbette hayatımızın anlamını keşfetmek yıllarımızı alabilir ve çok zor da olabilir, ama sonuçta hepimiz bir mücadele veriyoruz bari anlamlı olsun değil mi?