Acaba yaşlanıyor (olgunlaşıyor) olduğumdanmıdır, yoksa çoluk çocuğa kavuşunca mı düşüncelerinde değişiklik oluyor insanın bilemiyorum. Eskiden doğumgünlerinde illa özel bir şeyler yapmaya çalışır, her şeyin bir öncekilerden farklı olması için gayret sarf ederdim. Tabii bunu kendim için değil, eşim ve çocuklarım için yapardım. Oysa dün her günümüzden pek de farklı değildi. Ama, o kadar sade ve minik nüanslar vardı ki, hayatımın en güzel Doğumgünü oldu. Çekirdek aile olarak yapılan küçük bir pasta ile kutlama sırasında oğlum, kızım ve eşimin sarılıp öpmeleri ve ortamdaki aşırı sevgi yoğunluğu beni çok mutlu etti. Bunun yanısıra Nil’in bana kendi elleriyle yaptığı zarf içindeki karalama resim ve Mete’nin yuvada hazırladığı Kral tacı harika birer hediye oldu. İnsan yetiştirmek zor iştir, daha da zor olanı sevgi dolu insan yetiştirebilmektir. Tüm zorluklara rağmen ben bunu başarabildiğimizin işaretlerini görüyorum ve hem çocuklarımla hem de kendimizle daha şimdiden gurur duyuyorum. İyi ki doğmuşum ve iyi ki bu günleri görmüşüm.
NOT: Yanlış anlaşılmasın, hala birşeyleri kutlama ve farklı yapma heyecanımı koruyorum. Sadece çok kasmasan da olurmuş Ömür diye telkin ediyorum kendimi 🙂