Her ne kadar hastalıkla geçtiyse de ailecek hep beraber olmanın keyfini bir kez daha tattım. Yavrularımın birbirine ağlak diye dalga geçmesine, akşamları öksürük sebebiyle uyuyamamalarına (Nil daha çok bu durumdaydı) Mete’nin benim bile içmekte zorlandığım Zİnnat diye bir antibiyotiği içerkenki ben büyük adamımım pozları, Nil’in daha burun damlası kelimesini ağzımızdan duyduğundaki endişeli ve ağlayan suratı, hepsi ama hepsi ne kadar da normal bir aile yaşamının parçaları. Bunu içindeyken pek anlayamıyorsun ama böyle yazıya dökmeye çalışınca fark edebiliyorsun.Sonunda Sema ve ben de 2 gün kafayı sağdan sola devirerek geçirdik ve kısmen daha iyi hissederek haftaya başladık. Umarım 1 aydır süren şu hastalık furyası artık bizim evden çıkar ve bir daha da dönmez!!!