Ooohh günlük işlerden kurtuldum, artık altımda eleman da var, ben söylerim o yapar diye düşünüyorsanız, yol yakınken eski görevinize geri dönün.
Yöneticilerden beklenen şeyler Vizyon tayin etme, stratejik hedefleri ortaya koyma, ana hedef etrafında strateji ve taktikler oluşturma, ölçülebilir hedefler ortaya koymadır. Diğer taraftan ise Operasyonel döngü( çarkın dönmesi) de sağlanmalıdır. Çoğumuzdan beklenen hatasız çalışma, hem doğru bir operasyon yönetmek, hem de vizyoner olabilmektir. Beklentiler bu şekilde olsa da, maalesef gerçek hayat hiç de öyle değil. İş hayatında zamanımızın çoğunu operasyonel hataları temizlemek, ve verimsizliker ile boğuşmak için harcarız. Sonunda bizden esas istenen ve beklenen vizyonerlik ile stratejik bakış için genellikle vaktimiz ve enerjimiz kalmaz. Dolayısıyla aslında operasyonel döngüyü çok iyi işletmek, vasatlıkları çok iyi yönetmek gerekir. Bu sayede yukarıda bahsettiğim asıl beklenen işleri yapmaya vakit ve enerji kalır.
Yönetici olduktan sonra ilk önem vermeniz gereken şey iletişim sanatıdır. Artık kendiniz direkt bir iş yapmayacağınız için çevrenizdeki kişilerle iletişiminizin üst seviyede olması gerekecek. Sözlü iletişimin, duyulma, anlaşılma ve karşınızdakini istediğiniz amaca doğru motive etme sanatı olduğunu unutmayın. Yazılı iletişimin çok kısa ve özlü olmasına dikkat edin. İlk cümlede ne istediğinizi anlatmanızın yazılı iletişime şans vereceğini unutmayın. Genelde, karşınızdakinin ilgi miktarının 30 saniyeyi geçtiği durumlara çok az rastlayabileceğinizi bilin. 30 saniyede kendinizi ifade edemediyseniz 31. saniyede karşınızdaki ‘’şimdi sırada ne var’’ demeye başlar, başka birşey ile ilgilenmek ister. Bu konularda kişisel gelişim kursları var ve kariyeriniz için bunlara katılabilirsiniz. Bu asla geç kalınmış bir konu değildir.
Doğru efor dengesini kurmak çok önemlidir. Şirket içerisinde yöneticiler sadece kendi bölümleri ile uğraşmazlar. Artık biraz daha geniş açıdan bakabilecek düzeye gelindiğinden tüm şirketin ihtiyacı olan diğer konulara da girmeye başlarlar. Bu noktada tavsiyem iş seçmeyin, hatta herkesin yapmaktan kaçtığı konulara atlayın. Bunları bitirmeyi başardığınızda diğerlerinin arasından siz farklılaşacaksınız. (Evet biliyorum her zaman hoş olmayabiliyor, deneyimlerim ile sabittir 🙂 ).
Sürecin tamamlandığından emin olun. Kendi rolünüz gereği işleri parçalayıp, ben kendi parçamı yaptım şimdi sıra diğerlerinde yaklaşımı size ancak hüsran getirecektir. Döngünün her zaman tamamlandığından emin olun. Top çoğu zaman bir yerlerde yere düşer ve düştüğü yerde topu yerden kaldıran siz olun ki süreç deavm etsin ve sonuca ulaşsın. Aksi taktirde sizin parçanızın tamamlanmış olmasının da bir anlamı olmayacaktır, öyle değil mi?
Aslında her zaman ilk konu olması gereken ama özellikle bu yazıda akılda kalacak birşey varsa bu olsun diye sona bıraktığım konu ’’ Önce İnsan’’.
Çalışanlarınıza diğer şirket çalışanlarına olduğunuzdan daha fazla saygılı olun. Unutmayın sizi ekibiniz onlar ve siz aslında onların yaptığı işler üzerinden değerlendiriliyorsunuz. Bu durumda kendi iyiliğinizi istiyorsanız ekibinizin güçlü ve güvenilir olmasını sağlamalısınız. Bana göre saygı bunun en temel yapı taşıdır.
Çalışanlarınız sadece sizin istediğinizi yapmak zorunda olan kişiler değildir. Onlara kariyer hedefleri konusunda destek olmanız, yeri ve zamanı geldiğinde önünü açmanız ve en önemlisi iyi günde, kötü günde yanlarında olmanız gerekir.
Bu konudaki düşüncelerimi bir başka yazıda daha detaylı olarak paylaşırım.