Bugün size üç gündür gezdiğim Barcelona’daki Mobile World Congress’den mobil dünyamız ile ilgili izlenimlerimi paylaşmak istiyorum.
Öncelikle ortam çok güzeldi demeliyim, ciddi büyüklükte bir fuar alanı ve düzenli yapılmış standlar gezmeyi kolaylaştırıyordu. Bazı markaların ne tanıttığını anlamak için epey bir zorlansam da, açıklama yapan yetkililerle konuşunca konu aydınlanabiliyordu. Gördüğüm kadarıyla Samsung bu sefer burayı domine etmişti. Ardından HTC ve Nokia standlarına olan ilgi ve alaka sebebiyle ikinci sırayı bunlar paylaşıyordu diyebilirim. Fuar’da dikkatimi çeken konu ise neredeyse her marka kendi telefonunu veya işletim sistemini yaratmaya çalışmış.
Örneğin Firfox ve Alcatel birleşip 3.5-inçlik ekranı olan neşeli, köşeleri yuvarlatılmış, parlak renkli plastik gövdeye sarılmış ‘’Fire’’ ürününü çıkarmışlar. Firefox OS Mozilla, Firefox Web tarayıcısı arkasındaki ekip tarafından oluşturulan açık kaynak kodlu bir işletim sistemidir.
İlgimi çeken bir diğer ürün Asus Padfone-infinity oldu. Asus Padfone serisine devam edeceğini açıklarken buüründe ilginç olan telefonunuzu takabildiğiniz bir tabletin olması. Yani telefonun 5 inçlik ekranı küçük geldiğinde onu 10 inçlik dock station’a takarak tablet haline getirebiliyorsunuz. Bu sayede ayrı ayrı iki adet işletim sistemli cihazınızın olmasına gerek kalmamış oluyor. Fiyatı ise pek ucuz değil 999Euro’dan piyasaya çıkacağı söyleniyor.
Samsung iPad miniye rakip olacak olan Note8 ‘i tanıttı fakat fiyat konusunda bir açıklama yapmadı. Söylentiler daha pahalı olacağı yönünde ama bunu zaman gösterecek.
Nokia’da ise durum şöyle: Fuarda 4 adet telefon tanıtmış ancak en hafif ve kullanışlı olanı Nokia Lumia 720. Windows Phone 8 cihaz eldiven giyseniz ya da uzun tırnaklara sahip olsanız bile kullanabileceğiniz, parlamayı azaltan ClearBlack filtreli, son derece hassas 4.3-inçlik LCD bir ekrana sahip.
Huawei’nin Acsend P2’si ise Android Jelly Bean sürümünün tüm gücünü küçük formatının içinde kullanmaya çalışıyor.Diğer özellikleri ise geniş 4.7-inç ekran (720p), 1.5GHz dört çekirdekli işlemci ve 13 megapiksel kamera.
Diğer ilginç bir telefon da NEC’in Medias W N-05E iki ana ekranlı katlanabilir telefonuydu. Her ekran 5.6 inç bir kombine köşegen genişliği ve diyagonal üzerinde 4.3 inç ölçüsünde ve Android 4.1 Jelly Bean ile çalışıyor.
Fuarda bahsedemediğim daha bir sürü model vardı. Bana hoş gelen parmak izi okuyan Fujitsu, LG, HP, Sony, Lenovo, Motorola aklınıza gelen, gelmeyen bütün markalar burada telefonlarını sergilemeye çalışmışlar , ama işin doğrusu bu kadar çok çeşit bana göre gereksiz. Bunun sürdürülebilir bir rekabet olacağına inamıyorum.
Bir başka güzel ama henüz tam oturmamış konu ise yine Samsung standındaydı. İş ve özel telefonu olarak iki ayrı cihaz kullananlar bu habere sevinecektir. Samsung Knox diye bir yazılım geliştirmiş ve bu sayede aynı telefonda iki ayrı profil oluşturma imkanı sunmuş. İş için olan profilinize geçtiğinizde sosyal medya ve benzeri yerlere ulaşamıyorken, kendi profilinizde çalışırken de iş ile ilgili yerlere ulaşmak gerektiğinde şifre soruyor. Bu sayede özel bilgileriniz şirket bilgileriniz ile karışmıyor ve güvenli bir şekilde ikisini bir arada kullanabiliyorsunuz. Bu gerçi iPhone’da Mobiliron yazılımı ile zaten yapılabilen birşeydi.
Elbette telefon modelleri dışında da bir güzel şeyler vardı, bir tarafta henüz nerede kullanılacağına dair fikri olmayan yazılım firmalarının yarattığı uygulamalar diğer tarafta da gündelik cihazlara entegre edilmiş prototipler. Ama işin gerçeği bunlar henüz piyasaya sunulmaya hazır olmayan şeyler ve sadece bize gelecek ile ilgili fikirler vermekle kalıyor. Bakalım gerçekten hayata ne zaman geçecekler.
İşte bunlardan bikaç örnek:
Qualcomm WiFi kahve makinası yanına eklenmiş bir çip sayesinde Agumented reality (artırılmış gerçeklik) imkanıyla tabletiniz ile karşısına geçip ayar düğmelerini karşınızda bulabiliyorsunuz. Sonra da kahvenizin şekerinden ne kadar sert olmasını istediğinize kadar ayarı buradan gerçekleştirebiliyorsunuz. Ama bu dediğim gibi sadece neler yapılabileceğini göstermek için üretilmiş bir ürün yani piyasaya sürülmesi düşünülen birşey değil şu anda.
Bir diğer konu Ford Spotify arabanın gösterge paneline ekleniyor. Aracınızın stereo sistemi üzerinden kablosuz müzik çalma ve ses komutları ile kontrol etmeyi sağlayan Ford Sync ile Spotify hizmetleri entegre edilmiş. Yani Spotify Mobile uygulaması dışında telefonunuza yüklemeniz gereken hiçbir ayrı uygulama yok. Android ve BlackBerry kablosuz bağlantı kurabilir iken iPhone’lar, sadece el freni altında bulunan bir USB kablosu ile araca bağlanabiliyor. Windows Phone cihazları için hiçbir destek ne yazık ki, şu anda yok.
Bir başka ilginç ürün WiFi şarj cihazı olan LG WCP-300 idi. Telefonunuzu üzerine koymanız yeterli oluyor ve şarjınızı kablo bağlamadan yapabiliyorsunuz. Bence bu müthiş bir imkan. Umarım diğer üreticiler de bir an önce benzerini çıkarır.
Bu gördüğünüz basit bir elektrik prizi değil, adı BeeWi Mobot ve sim kartı olan bir yapıya sahip. Böylece bir de iPhone uygulaması olunca evinizde bu cihaza takılan ürünlerinizi uzaktan (evde değilken) yönetmenize yardımcı oluyor. Kısacası bunlardan evde varsa tatile çıkarken elektrik açık kaldı mı diye düşünmeye gerek yok. ;0)
Yaşlılar için de düşünülmüş güzel bir ürün vardı. Yürüş için kullanılan bastona bir çip takarak ne kadar hızlı ilerlediğinizi, elinizin ısısından sağlık durumunuzu , kalp atışlarınızı kontrol edebileceğiniz, hatta yorgunluk durumunuza göre size yol önerecek bir sistem yaratmış Fujitsu. Bizler yaşlandığımızda çocuklarımız hem nerede olduğumuzu GPS sayesinde görebilecekler, hem de sağlık durumumuzu yakinen takip edip belki de arayıp ’’Baba yorulmuşsun 5m solundaki bankta dinlen biraz diye uyaracaklar.’’ Müthiş bir şey gibi geldi şu anda düşününce.
Son olarak belki de yanımızda hantal laptop taşımamızı bitirecek bir konudan bahsetmek istiyorum. Dell Ophelia USB flash kadar küçük herhangi bir TV veya monitöre takılan Android tabanlı bir cihazdır. Proje sayesinde, yerel dosyalara masaüstü uzaktan erişim ile PC veya laptopunuza ve Google Play mağazasında uygulamalar, film ve TV şovları gibi şeylere erişim sağlayabiliyorsunuz.
Fikir basit: Her yerde sizinle dizüstü bilgisayar almak yerine, sadece bulduğunuz herhangi bir ekranın HDMI portuna bu dongle’ı takabilirsiniz. Eğer uygun araçları yüklediyseniz tıpklı bilgisayarınızdaki gibi bir kullanım imkanına kavuşuyorsunuz.
Android tabanlı ortamda gezebilmek için bir Bluetooth fare ve klavye bağlamanız gerekir. Dahili Wi-Fi kullanarak – – QuickOffice Pro gibi ofis araçları yükleyip işinize başlamak mümkün olacak.
Ömür Öztaş @MWC 2013 Barcelona Report
Çok güzel bir paylaşım teşekkürler Ömür
LG Optimus G şu zamana kadar birçok ödüle layık görüldü. Optimus G, Qualcomm’un 4 çekirdekli Snapdragon S4 Pro işlemcisini kullanan dünyadaki ilk akıllı telefon olma özelliği taşıyor. Diğer yandan, cihazda LG’nin True HD IPS Plus ekranı ve Zerogap Touch teknolojisi yer alıyor. Optimus G ayrıca QSlide, QuickMemo ve Live Zooming gibi UX özellikleri içeriyor. Kısa bir süre önce Kore’de tanıtılan Optimus G Pro ise 5.5 inçlik Full HD IPS ekrana sahip.Yeni hibrid LTE cihazı olan LG Optimus VU: tablet boyutlarındaki görüntü kalitesinin yanı sıra 5 inçlik ekran boyutu ve 4:3 formatındaki görüntü formatı ile tüm doküman, e-kitap, multimedya ve internet kullanımı için rahatlık sağlıyor. Yeni versiyonu Optimus VU: 2 Kore pazarında piyasaya sunulan telefon, UX kullanımı, Vu: Talk ve QRemote özellikleriyle öne çıkıyor. LG’nin Optimus F serisi her kesimden kullanıcılar için tasarlanmış bir akıllı telefon. Ancak Optimus F5 ve Optimus F7 özellikle 3G’den 4 G LTE ağına geçişi kolaylıkla yapmayı tercih edenler için pazara sunuldu. Optimus LII serisi, LG’nin L-Style ürünlerinin tasarım felsefesini devam ettiriyor. Optimus LII serisi tasarım, lazer kesim kontur, parlak arka kapak ve LED aydınlatmalı akıllı ana kumanda düğmesi gibi dört yeni tasarım unsurları ile geliştirildi.
Dünyanın önde gelen cep telefonu firmaları ard arda çıkardıklar yeni model akıllı telefonlarla kullanıcıların gözlerini boyuyorlar. Bunlardan biri Nokia Lumia 920 windows mobile 8 işletim sistemi olan bu telefona android yada İOS işletim sistemli telefon kullanan kullanıcıların alışması biraz zor olacak.Telefona ağırlık bakımından bakarsak 185 gramı buluyor.Zaten akıllı telefonlarında özellikleri artttıkça ağırlıklarıda artacak gibi gözüküyor. Ama yanılıyorda olabiliriz tabiiki.Lumia 920 4.5 inçlik bir ekrana sahip ve bu telefonun diğer akıllı telefonlardan ayıran özelliği ise kablosuz şarz edilebilmesi.Yalnız bu da pek kullanışlı gözükmüyor.Sebebide şu kablolu halde 1 saatte şarz oluyorsa kablosuz şekilde bu zaman iki katı süreye çıkabiliyor.